Türkiye’de Festival Var Mı? Yoksa Bizim İçin Mi Festival Yapıyorlar?
Hadi itiraf edelim, birçoğumuz için festival demek, “Eğlence, bol müzik, bol yemek ve tabii ki bolca sosyal medya paylaşımlarından oluşan bir deneyim” demek. Ama bir de şöyle soralım: Türkiye’de gerçekten festival var mı, yoksa biz mi festivalin ta kendisiyiz? Yani, sadece eğlenceli anlar değil, bir de toprağımızda yeşeren kültür, gelenek ve bazen de “off, bitmedi mi bu konser ya?” diye düşündüğümüz o sabaha kadar süren festivaller?
Evet, soruyu açıkça soralım: Türkiye’de festival var mı? Cevap, tabii ki var ama bu festivalin ne olduğunu ve kimler için var olduğunu biraz sorgulamamız gerekebilir. Gelin, bu durumu hem mizahi hem de birazcık yaratıcı bir şekilde ele alalım. Hem erkeklerin çözüm odaklı, analitik bakış açılarını hem de kadınların empatik, ilişki odaklı yaklaşımlarını harmanlayarak bir tartışma başlatalım.
Kadınlar ve Festival: Dans Etmek Mi, Yoksa Dayanışmak Mı?
Kadınlar için festivaller genellikle iki şeydir: birincisi, “hem eğlenip hem de dünyayı değiştirmek” ve ikincisi, “festivalde eğlenmek ve bir araya gelerek sosyalleşmek.” Çünkü festival demek, bolca dans, bolca sohbet demek. Hem eğlenceli, hem de anlamlı. “Neredesiniz, kızlar, gelin şunları dansa kaldırayım!” dedikten sonra, hem keyif alıp hem de kadın hakları üzerine ciddi fikirler geliştirebiliriz. Tıpkı İstanbul’daki Kadınlar Festivali gibi. Tabii ki bu festivallerde sadece eğlence yok; bir de toplumsal meseleler var. Kadınlar sadece “Evet, eğleniyorum!” demiyorlar, aynı zamanda “Kadınların toplumda hak ettiği yeri alması için buradayız!” diyorlar.
Kimi zaman bir kadının en mutlu olduğu an, “Hadi gel, festivale gidiyoruz!” dediği andır. Zeytinlikten gelen köy halkı mı? Yoksa bir müzik festivali sırasında rengarenk giyinen bir grup insan mı? Türkiye’deki festivaller, her kadına kendi sesini duyurabilme fırsatı veriyor. Kadınlar, festivalleri yalnızca eğlenceden ibaret görmeyip, kendi toplumsal bağlarını pekiştirebilecekleri ve seslerini duyurabilecekleri bir alan olarak görüyorlar.
Erkekler ve Festival: Strateji, Çözüm ve Biraz Dağılma
Erkeklerin festivallerle olan ilişkisi genelde biraz daha stratejiktir. “Hangi festivalde ne kadar eğlenebilirim?” sorusu, onları çözüm odaklı düşünmeye iter. Müzik festivalleri, “DJ’ler, rock grupları, elektronik müzik ve bir ton enerji!” şeklinde tanımlanabilir. Çünkü erkeklerin çoğu, festivalde olmanın temel amacını eğlenceyle eşleştirir. Ama hemen durun, bu işin içinde başka bir stratejik düşünce de var: “Bu festivale gittiğimde şu kadar fazla selfie çekersem, Instagram’da 300+ beğeni alırım. Hedefim, beğeni rekoru kırmak.”
Tabii, erkeklerin bir kısmı için festivallerin asıl amacı, mümkünse “en azından bir arkadaşla birlikte gitmek, bir daha festival yaparken kimse yalnız kalmasın” diyerek, yalnızlıkla da bir mücadeleye girişmektir. Ya da klasik bir stratejiyle: “Çok eğleneyim, sonra arkadaşlarımın festivallere gidişini analiz edeyim.”
Erkekler, bu tür topluluk etkinliklerinde daha çok analitik bakmaya meyillidir. Her festivalin ardında bir çözüm vardır: En fazla eğlenceyi nasıl alırım? Bir tür festivale katıldığında, çözüm odaklı olarak, en iyi nasıl bir deneyim yaşanır? Mesela, İstanbul’daki rock festivallerinde, 20 bin kişi arasından en iyi nasıl sıyrılırsınız? İşte bu, erkeklerin başlıca festivale yaklaşım şeklidir.
Türkiye’deki Festivallerin Gerçek Doğası: Herkesin Yeri Var mı?
Türkiye’de festival var mı? Tabii ki var. Hem de o kadar çok var ki, hangi festivale gideceğinizi şaşırabilirsiniz. Müzik festivallerinden yemek festivallerine, edebiyat etkinliklerinden sanat şenliklerine kadar her zevke hitap eden festivaller var. Ama mesele şu: Bu festivaller herkes için mi?
Hadi, bir soruyu daha soralım: Türkiye’deki festivallerin gerçekten toplumsal çeşitliliği yansıtacak kadar geniş bir yelpazeye sahip olduğunu düşünüyor musunuz? Herkesin bu festivallere katılabileceği eşit bir fırsata sahip olduğu söylenebilir mi?
Festivallerin ne kadar kapsayıcı olduğu, birçok toplumsal ve kültürel engeli aşmak için fırsatlar yaratabilir. Ancak gerçekten de sadece belirli bir kesim için mi? Ya da bu festivaller, yalnızca birkaç kişiye hitap eden bir gösteriye dönüşüyor mu?
Tartışma Başlasın: Sizin Festivaliniz Ne Kadar Kapsayıcı?
Sonuç olarak, Türkiye’deki festivaller sadece eğlence değil, toplumsal bağları pekiştiren, insanları bir araya getiren ve bazen de toplumsal meseleleri gündeme getiren önemli etkinliklerdir. Ama sizce, tüm bu festivallerin herkese hitap ettiğini söylemek mümkün mü? Yoksa bazı festivaller sadece belli bir kesimin “vazgeçilmez” keyfi olmaya mı devam ediyor?
Yorumlarınızı bekliyoruz! Türkiye’deki festivallerin gerçekten herkes için eğlenceli ve kapsayıcı olup olmadığını, bu yazı üzerinden tartışalım.